Hesapta yokken para kaybetmiş armatör. Hemen sahipsiz Türk gemi adamına saydırıyor. Bahse konu olan gemi, 3 bin 500 tonluk koster diye tabir edilen küçük bir general kargo gemisi. Bu tonaj gemilerin personeli, verilen maaşının az olması sebebiyle lisan/mesleki yeterlik bazında daha az kaliteli gemi adamlarından oluşur. Eğer geminizi tatlı bir navlun için Paris MOU sularına gönderecekseniz kaliteli adamlarla da donatacaksınız. Aksi takdirde bu örnekte olduğu gibi para kaybedersiniz.
Üstteki videoda Türk gemi adamlarına karşı kullandığı saldırgan ifadelerinden dolayı bu bağlanma olayını araştırdım ve ilgili geminin denetleme neticesine ulaştım:
Geminin bağlanması Celal Bey’in bahsettiği gibi basit değil. Gemide, bağlanmaya sebep olan 5 önemli eksiklik bulunmuş. Gemi bu limanda beş gün tutuklu kalmış ve daha sonra tamirat için tersaneye yollanmış. Tabi ki bunlar hep masraflı işler, nerden baksanız 100-150 bin usd kayıp.
PSC gemiye geliyor, köprü üstünde denetim esnasında gemi kaptanı ortalarda yok. Gemi kritik ekipmanlarından olan yangın alarm panelinde arıza gösteriyor, sefer planı tam olarak yapılmamış, harita ve neşriyatlar expire olmuş, UMS alarmları arızalı… Gemi kaptanının gemisi üzerinde hiçbir kontrolünün olmadığı aşikar. O tonajda bu işlerin Avrupa standartlarında yapılmasını istiyorsanız, maaşı arttırıp işin ehli adamları işe almanız gerekir.
Kendisine bir hatırlatma, Finlandiya Limanlarında son 5 yılda 8 gemi, Polonya limanlarında ise 100 gemi tutulmuştur. Sandığınız gibi Finlandiya limanları PSC (liman devleti kontrolü) açısından sıkı değildir. Bu kayıtlara internetten kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
Şahsın konuyu DTO’da dile getirmesinin sebebi de bu zaten. Ama bu olaydan ötürü tüm gemi adamı camiasını karalamak doğru değildir, kendisini protesto ediyorum.
Armatörler, gemi donatma kriterlerini gözden geçirmelidirler. Seçimde öncelik mesleki yeterlik olması gerekirken, eş-dost-akrabalık olursa bu neticelerin yaşanması doğal olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder