Beybebe. Aslında benim uydurduğum bir lakap, ticaret filosunda böyle bir kadro yok. Gemilerde kaptana “süvari bey”, eğer uzun zamandır çalışıyorsa (kıdemli) geleneksel olarak beybaba denir.
Uzun yıllar ikinci kaptanlığımda olsun, yakın zamanda kaptanlığımda gemi teslim alırken olsun birçok kaptanlığını yeni almış arkadaşlarla çalıştım. Çok affedersiniz, hani derler ya aceminin elinde şey ağaca çıkar, cuk diye oturuyor bu arkadaşlara. Tamam, herkes yaptığı işte bir gün acemi olur. Ama kaptanlık konumuna fazla hoplayıp zıplayıp birilerinin torpiliyle genç yaşta geldiklerinden bu hiperaktiviteleri gemide devam eder. Şirkette beybebelere verilen eğitimlerde onun geminin en yetkili kişisi olduğu, her zaman onun yanında olacakları ve destek verecekleri vs. gazları verilir.
Bu gazla gemiye gelen beybebeler gemi personeli için tam anlamıyla kabustur. Talimler, eğitimler, alkol testleri… Her şeyi kitabına uygun olarak yapmanın derdindedirler. Örneğin 4-5 havada filikayı denize indirip manevra yapmayı bile deneyebilirler, çarşaf gibi denizde filikayı denize indirip alırken bile birçok aksilik çıkıyor.
Ağızlarından düşürmedikleri en popüler söylemleri “ya bir şey olursa sorumlu benim, o yüzden her şey kitabına uygun olmalı.”
Makineden bir şey çakmadıklarından hemen başmühendise yavşar, onunla aralarını iyi tutmak için çaba sarf ederler.
Bu noktada güverte kadrosu büyük çile çeker. Gemi kaptanı güverte kökenli olduğundan, beybebeler her halta müdahil olmak ister. Üçüncü ve dördüncü kaptan, eğer torpilli değillerse zaten ceptedir. İkinci kaptana, aslında benim sana ihtiyacım yok, yaptığın her şeyi ben de yapabilirim diyerek aklınca tehdit savurup yerini bildirirler. Bu yüzden beybebelerle çalışacak ikinci kaptanın tecrübeli olması çok önemlidir. İkisi de acemi olursa ateşle barut gibi geçinemezler ve patlatırlar gemiyi.
Bunları saçmalıklardan vazgeçirmek de kolaydır ayrıca. Şu gemide şöyle yaptıydık, gemi off hire oldu, kaptanı çektiler… gibi örneklerle hemen gözleri korkar, saçmalıklardan vazgeçerler.
Bunların yaptığı personel değerlendirmeleri tam komedidir. Eminim insan kaynakları bu değerlendirmeleri ciddiye almıyordur. Kusursuz işleyen gemide bile yaptıkları personel değerlendirmelerde ne psikopatı kalır, ne delisi ne de iş bilmezi.
Bu lakabı sadece ilk defa kaptanlık yapan arkadaşlara mal etmek yanlış olur. Yıllardır gemilerde çalışıp hala bir beybebe zihniyle iş yapan nice tecrübeli kaptanlar var.
Eskilerden aklımda kalan birkaç komik beybebe endişelerini paylaşarak yazıyı bitiriyorum.
-Hiç unutmam bir beybebe boynunda stopwatch la her daim alabandadan alabandaya dümen motorlarını, demiri vira süresini kilit kilit tutardı.
-Hiç unutmam bir beybebe boynunda stopwatch la her daim alabandadan alabandaya dümen motorlarını, demiri vira süresini kilit kilit tutardı.
- 55 bin tonluk gemide kıç üstünde balık tutan gemiciler oltalarını mesai saati içinde denizde bırakırlar, belki bir şey takılır diye. Beybebe bir gün koşa koşa geldi, hemen çarmıh attır misinalardan biri geminin pervanesine takıldı, hemen kurtarmam lazım, yoksa kalkamayız. 1 cm lik iğne yedi metre çaplı pervaneyi bloke edecek dedi, gülüp geçmiştim.
Sen hiç acemi olmadın mı derseniz, benim acemiliğim çok güzel geçti. Kadrom çok iyiydi, gereksiz hiçbir şeye müdahil olmadım. İnsanlara had bildirmeye çalışmaktansa, onlardan azami şekilde faydalanmaya çalıştım.
Peki ya siz, beybebeler hakkında paylaşmak istediğiniz benzer komik olaylar var mı ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder